Kapıdaki Veda
Bu sabah son kez doğacak güneş bu evde benim için, çünkü taşınıyorum. Daha doğrusu memleket yolu düz gider efendim. Son kahvemi içtim, son filmimi izledim ve son kez güneşin doğuşunu izleyeceğim. Sanırım bir defteri daha kapatıyorum. Güzelmiş yalnız yaşamak, hemde stüdyo dairede. Önümde hiç bina yok ve kocaman da pencerem var. Her şeyimi gökyüzünü izleyerek yaptım bu evde. Sonra biricik kapı komşum Selin'le iki adımda birbirimize geçip kahve içmeyi çok özleyeceğim. Ha bide Selin'in geceleri bana "Çiğ köfte?" diye mesaj atmasını. Işıl ışıl manzarama bakarak telefonda konuşmayı, pilates topumun üzerine ayaklarımı uzatıp bir şeyler izlemeyi hatta minicik mutfak tezgahımı ve daha bir sürü şeyi çok özleyeceğim. Resmen arkamda beş yılı ve daha pek çok şeyi bırakıp gidiyorum. Ne acıymış! Üstelik beşinci yılımda sanki buraya yerleşmiş gibi yaşadığım için o kadar benimsedim ki bu şehri ve bu evi, günlerdir bir türlü toparlanamadım. Zaten taşınmak hiç bana gör