🍀 Mucize 🍀
Zaman zaman kendimi dünyaya bir sis perdesi ardından bakıyormuş gibi hissediyorum. Sanki ben hep o perdenin ardında kalacakmışım da, güneşe doğrudan hiç bakamayacakmışım gibi.
Bazen saklandığımı hissediyorum çünkü korkuyorum.
Ve korku insanı yiyip bitiren bir duygu maalesef.
Ve korku insanı yiyip bitiren bir duygu maalesef.
Aşınıyorum ve alışamıyorum buna.
Bu kendini aşındırma yolculuğu biraz sancılı.
Her şey bir süreç buda geçecek desem de kendime; dinmiyor sancılarım.
Sonra kendi kehanetimi yaşıyorum. Korktuğum başıma geliyor.
Dünyalar başıma yıkılıyor mu desem, kaynar sular başımdan aşağıya dökülüyor mu desem, yoksa hepsi az mı gelir desem ne desem? Ardından dibe doğru ince bir süzülüş...
Bilen bilir, dibe vurduktan sonra sadece yukarı çıkabilirsin.
- Dipteyiiiiim sondayııım depresyondayııııııııım
+ Yalvarırım gel de kurtar!
Sonra bütün bu olanlar için kendimi suçluyorum. Ve kendimi suçlamak çözüm değil, biliyorum.
Tamam belki olup biten her şey benim suçum da değil ama benim sorumluluğumda sonuçta.
Bir maçtayım ve tam maç bitecek derkeeen bir bakıyorum ki uzatmalardayız. Ve bu maçı çevirmekten başka çarem yok.
E oyundaysan oyna kardeşim! Bu böyle yarım kalamaz, böyle bitemez; bitmemeli yani :)
+Her şey bitmedi, bitemeeez.
- Her şey bitmedi, bitemezzz!
Böyle bitemez dediğim şeyler de o sırada elimden çoktan yitip gitti aslında.
Neyseee ihtimalleri olmayan canımla zorluyorum ama ne zorlamak!
Sonra oturup kuytuda bir merdivene hıçkıra hıçkıra ağladım...
Her şey birden anlamını yitirmiş gibi ama içimde inceden bir umutta yok değil.
O an içimde bir şeyler koptu. Ve kendimi çok yalnız hissettim.
Sonra kaldırdım kafamı gökyüzüne lütfen dedim, lütfen.
Ve Allah tarafından bir güçle yapabileceğim son şeyleri yaptım.
Geriye sadece beklemek kalmıştı.
Ama bildiğiniz mucize bekliyorum.
- Bir mucize tanrıım bizee
+ Hayat biraz gülsün diye
Ve oldu... Evet bildiğiniz mucize oldu 🍀
Yuvarlandığım uçurumdan, tam yere çakılacakken aniden açılan bir paraşüt sayesinde kurtuldum.
Yapmadığım şeylerden ötürü kaybettikten sonra kıymetini anlayıp son anda zar zor yakaladım ipin ucunu.
Gerçekten güzel kalp krizi sebepleriydi. Şimdi olanlardan ders çıkarmış vaziyette köprüden önceki son çıkışta olabildiğince hasarsız kurtulmak için çabalıyorum. Ve inanıyorum çıkacağım.
+ Kendine biraz umut ver
- Bir yol daha bulursun
+ Kendine biraz zaman ver
- Bir yol daha bulursun
Anladım ki:
Olayları gözümde büyütüyorum. Denemiyorum, korkuyorum ve kaçıyorum.
Erteleyebildiğim kadar erteliyorum. Bütün bunların sonucunda sıkışıyorum.
Sonra da kendimi aşındırmaya başlıyorum işte. Babaannem şey der:
" İnsanın kendi kendine yaptığını yedi düvel bir araya gelse yapamaz."
Bunun üzerine ne diyebilirim ki?
Sadece kızıyorum kendime işleri bu kadar karman çorman yapmadan halletmedim diye.
Aslında her şey çok basit, zorlaştıran benim! Bunu hep biliyordum ama bu kez -ciddili- anladım.
Olaylar rayından çıkacak ve İpek arkadan koşacak... Neyse Allah tarafından yakaladım, yoksa...😶
Son anda yaptığım şeyleri, en başından yapsaydım her şey bambaşka olurdu diye düşünmekten kendimi alamadığım için yazıyorum bu yazıyı. Ben yandım siz yanmayın diye işte. Mesela diyelim ki söylemekten çekindiğiniz şeyler var, bir yolunu bulun ve söyleyin. İşler sarpa sarmadan yani, kaybetmeden benim gibi.. Çünkü herkesin son anda açılacak bir paraşütü olmayabilir..
Kaldı ki olsa bile her seferinde açılmayabilir.. Zamanında yapmak lazım her şeyi, zamanında.
Tıpkı çayı soğumadan içmek gibi. Ha ben soğuk seviyorum derseniz, bilemem tabi!
Ben bundan sonra çayımı sıcak ve tavşan kanı içmeye çalışacağım.
İşte ben huzurlarınızda kendi önümden çekiliyorum..
E sizde çıkın kerevetinize!
İyilikte görüşelim...
Bu kendini aşındırma yolculuğu biraz sancılı.
Her şey bir süreç buda geçecek desem de kendime; dinmiyor sancılarım.
Sonra kendi kehanetimi yaşıyorum. Korktuğum başıma geliyor.
Dünyalar başıma yıkılıyor mu desem, kaynar sular başımdan aşağıya dökülüyor mu desem, yoksa hepsi az mı gelir desem ne desem? Ardından dibe doğru ince bir süzülüş...
Bilen bilir, dibe vurduktan sonra sadece yukarı çıkabilirsin.
- Dipteyiiiiim sondayııım depresyondayııııııııım
+ Yalvarırım gel de kurtar!
Sonra bütün bu olanlar için kendimi suçluyorum. Ve kendimi suçlamak çözüm değil, biliyorum.
Tamam belki olup biten her şey benim suçum da değil ama benim sorumluluğumda sonuçta.
Bir maçtayım ve tam maç bitecek derkeeen bir bakıyorum ki uzatmalardayız. Ve bu maçı çevirmekten başka çarem yok.
E oyundaysan oyna kardeşim! Bu böyle yarım kalamaz, böyle bitemez; bitmemeli yani :)
+Her şey bitmedi, bitemeeez.
- Her şey bitmedi, bitemezzz!
Böyle bitemez dediğim şeyler de o sırada elimden çoktan yitip gitti aslında.
Neyseee ihtimalleri olmayan canımla zorluyorum ama ne zorlamak!
Sonra oturup kuytuda bir merdivene hıçkıra hıçkıra ağladım...
Her şey birden anlamını yitirmiş gibi ama içimde inceden bir umutta yok değil.
O an içimde bir şeyler koptu. Ve kendimi çok yalnız hissettim.
Sonra kaldırdım kafamı gökyüzüne lütfen dedim, lütfen.
Ve Allah tarafından bir güçle yapabileceğim son şeyleri yaptım.
Geriye sadece beklemek kalmıştı.
Ama bildiğiniz mucize bekliyorum.
- Bir mucize tanrıım bizee
+ Hayat biraz gülsün diye
Ve oldu... Evet bildiğiniz mucize oldu 🍀
Yuvarlandığım uçurumdan, tam yere çakılacakken aniden açılan bir paraşüt sayesinde kurtuldum.
Yapmadığım şeylerden ötürü kaybettikten sonra kıymetini anlayıp son anda zar zor yakaladım ipin ucunu.
Gerçekten güzel kalp krizi sebepleriydi. Şimdi olanlardan ders çıkarmış vaziyette köprüden önceki son çıkışta olabildiğince hasarsız kurtulmak için çabalıyorum. Ve inanıyorum çıkacağım.
+ Kendine biraz umut ver
- Bir yol daha bulursun
+ Kendine biraz zaman ver
- Bir yol daha bulursun
Anladım ki:
Olayları gözümde büyütüyorum. Denemiyorum, korkuyorum ve kaçıyorum.
Erteleyebildiğim kadar erteliyorum. Bütün bunların sonucunda sıkışıyorum.
Sonra da kendimi aşındırmaya başlıyorum işte. Babaannem şey der:
" İnsanın kendi kendine yaptığını yedi düvel bir araya gelse yapamaz."
Bunun üzerine ne diyebilirim ki?
Sadece kızıyorum kendime işleri bu kadar karman çorman yapmadan halletmedim diye.
Aslında her şey çok basit, zorlaştıran benim! Bunu hep biliyordum ama bu kez -ciddili- anladım.
Olaylar rayından çıkacak ve İpek arkadan koşacak... Neyse Allah tarafından yakaladım, yoksa...😶
Son anda yaptığım şeyleri, en başından yapsaydım her şey bambaşka olurdu diye düşünmekten kendimi alamadığım için yazıyorum bu yazıyı. Ben yandım siz yanmayın diye işte. Mesela diyelim ki söylemekten çekindiğiniz şeyler var, bir yolunu bulun ve söyleyin. İşler sarpa sarmadan yani, kaybetmeden benim gibi.. Çünkü herkesin son anda açılacak bir paraşütü olmayabilir..
Kaldı ki olsa bile her seferinde açılmayabilir.. Zamanında yapmak lazım her şeyi, zamanında.
Tıpkı çayı soğumadan içmek gibi. Ha ben soğuk seviyorum derseniz, bilemem tabi!
Ben bundan sonra çayımı sıcak ve tavşan kanı içmeye çalışacağım.
İşte ben huzurlarınızda kendi önümden çekiliyorum..
E sizde çıkın kerevetinize!
İyilikte görüşelim...
bazen gerçekten bazı şeyleri yumurta kapıya dayanınca yaparız bazen bende oluyor olmuyo degil yani 😊 dilerim hepimizi güzel mucizeler bulur yüreğine kalemine sağlık canım benim 😊❤ hoşgeldin bu arada 🌸😊 sevgiler senin bu güzel içten dökülen yazılarını seviyorum 😊🌸
YanıtlaSilÇokkk teşekkür ederiiim <3 İnan benimki yumurtanın kapıya gelmesinden daha fazlasıı :DD Seni kocaman kucaklıyorum :)))
SilGerçekten çok güzel bir anlatım. Kendimi gördün adeta. :) Kalemine sağlık ...
YanıtlaSilÇok tatlısın Hazal, teşekkür ederim. Ama kendini görmene üzülsem mi yoksa sevinsem mi bilemedim :D Kocaman kucaklıyorum <3
Sil