Mütemadiyen

Akşam çöktü yine usul usul.
Yağmur ha yağdı ha yağacak.
Kuşlar, bulutlara çarpar gibi süzülüyorlar gökyüzünde.
Martıların her kanat çırpışında yüreğime bir rüzgar esiyor sanki..
İçimi tuhaf bir huzur kaplıyor, ömür uzatan cinsten.
Aklımdaki bütün soru işaretlerini,
Fırlatıversem göğe diyorum kendi kendime,
Takılıp her bir martının kanadına giderler mi?
Öyle bir fırlatmak ki bu,
Bir daha hiç soru işareti düşmesin aklıma.
Şüphe yağmurları da yağmasın içime.
Acaba diye diye geçirdiğim günler,
Sonsuza dek yok olsunlar.
Bilen bilir,
Bazı soruların cevapsız kalması gerekir
Mütemadiyen...


İyilikte görüşelim 💫







Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Canım Kendim 💕

Resim
Bu sabah saçlarımı ortadan ikiye ayırdım ve ördüm. Sonra bunu hiç denemediğimi fark ettim ve gördüm ki, böyle de çok güzel oluyormuş. Aslına bakarsanız o kadar çok şeyi denemeyi geçin, düşünmeden yapmışım ki şaşırdım o an. Kendimi bir sürü şeyden böylelikle mahrum bıraktığımı düşündüm. Ne acı! İki aydır yogaya ve çeşitli nefes egzersizlerine kafayı taktım. Meğer insan bir şeylere kafasını takmalıymış, ama kendisini yükseltecek şeylere. O zaman çok güzel şeyler oluyormuş. Bense kafamı sadece hayatımda olmayan şeylere takmışım. Ne fena! Bir aydır her sabah kendime “Günaydın İpekciğim, seni çok seviyorum(x3), seninle gurur duyuyorum” gibi şeyler söylüyorum. Ve bir dizi olumlama cümleleri okuyorum sesli sesli. “Hayat sana bir teklifim var!” başlıklı olumlama en sevdiğim. Ve her gün bedenimle konuşuyorum. Her gün, “Bugünün bana hediyesi neler?” diye bir soru fırlatıyorum gökyüzüne. Ve bir sürü hediye alıyorum her gün şükürler olsun ki!   Haziran ayında bir etkinliğe dahil ...
Devamı

Kapı aralığındaki veda

Resim
Sonunda Ağustos geldi. Neydi o adını bile anmak istemediğim ayın kasveti ve hantallığı öyle? Uyuyorum uyanıyorum bakıyorum daha bir saat olmuş ama sorsanız uyuyan güzelle aşık atarım.  Neyse tamam abarttım, yooooo aslında hiçte abartmadım :))))) Bir kahve içmeye gittik geçenlerde Özlem'le. Küçük bir çay evi, küçük tahta masalar falan şirin salaş sokak arası bir yer. Kahve herkes için ayrı ayrı pişiyor ve fincanlar önceden içinde sıcak su ile masaya geliyor. Cezveyle gelip, suyu döküp kahveyi koyuyorlar ve çek bakalım diyorlar. Sıcak diye insan çekiniyor ama bildiğiniz köpük aslında çünkü aşırı köpüklü bir kahve oluyor. Biraz çekince yine ekliyorlar. Kahve çok güzel oluyor ve sırrını asla söylemiyorlar. Ben yeni bir yer keşfettiğim zaman oraya hemen birilerini götürmek isterim. İsterim ki bu güzellikten mahrum kalmasınlar ve tatlı bir anımız olsun. İlk fırsatta Mine'yi ve Semih'i sürükledim peşimden. Semih çok beğendi ve içtiğim en iyi kahveydi, ben hep gelirim artık bur...
Devamı

Tüüünaaayydııııııın 😇

Resim
Güneşin güzelliğinden aldığım yetkiye dayanarak hepinizi kocaman kucaklıyorum. Yaz okulundayım... Her hafta üç sınavım var... Her gün  -ayaklarım geri geri giderek- okula gidiyorum. Okuldan içeri girdiğim an ruhumun alıp başını gittiğini hissediyorum...😝 Geçtiğimiz Çarşamba günü mezuniyet vardı. Sevgili Myna ( Myna Saçmalıyoor) ve daha birkaç arkadaşım mezun olduğu için bende gittim. Zaten değişikliğe de ihtiyacım vardı. Neyse konuşmalar yapıldı, kepler atıldı ve herkes ipi salınmış tavuk gibi ortalıkta dolanmaya başladı. Bende kızları aramaya başladım ama bulabilene aşk olsun. Herkes -haklı olarak- fotoğraf derdinde olduğu için telefonlarına bakmıyorlar tabii... 😒 Akşam Myna ile saçlarını nasıl yapacağını konuşmuştuk, bende milletin saçlarına baka baka buldum onu 😄 Pırıl pırıldı canım arkadaşım.💕 Aslında mezun olduğu için üzgünüm... Ama tabii ki onun için seviniyorum. Fotoğraf olayı tamamlanınca ailesiyle tanıştım Mine'nin ama annesi yoktu o ara kayıptı. Sonra geldi birk...
Devamı